26 Mayıs 2006 Alem delikanlı görsün
Bir hafta önce fincancı katırlarından bahsetmiş olsak dahi kendimizi bildik bileli doğru bellediklerimizi usulü dairesinde söyledik. Bu hafta da öyle bir haftaydı.
Memleketin ek yerlerini fazla kurcalamamak gerektiğini ve ille de bu kurcalamayı yapanların kendilerinin de kontrolsüz kaos korkusu yaşadıklarını anlattık. İyi güzel toplum mühendisliği yapıyorsunuz da binanın altında kalmayın mealinde konuştuk.
Zülfiyare dokunma olayı:
Bir gazete hakkında söylediklerim bazı dinleyicilerimize dokunmuş. sözlerimi geri almamı istediler kısa mesajlarla.. Üzgünüm almayacam. Sözlerim samimi söylenmiş sözlerdir ve inatla bize çok tatlı gelen, adeta içimizi okurmuş gibi ferahlatan yazılardan korkmalıyız diye de israr etmekteyim. Sorry guys..
Boğaç:
Devamlı dinleyicimiz ve olmazsa olmazımız Boğaç milli bayramlarla ilgili söylediklerimize bozulmuş "bu memlekette böyle olur" diyerek kestirip attı. Bizlerden oldukça genç olduğunu tepkilerinden tahmin ettiğim bu arkadaşımızın böylesi bir konuda tahammülsüz davranması da bana hüzün verdi. Ne demişiz " 1940 lı senelerin totaliter idarelerinin simgesi olan bu cins bayramlardan şeklen kurtulup daha eğlenceli kutlamalar yapalım" Peki nedir buna itiraz.. Boğaç bence kafayı açmalıyız..Pardon
İsmail Sert:
Askerlik görevini aslanlar gibi ifa etmiş olarak teknik masada yerini almıştı. Özlemişiz. Teknik elemanların en hası ve de bakışları ile anlaşmayı bileni. Yaptığı 1 dakikalık teaser da cana deydi. Huzurlarınızda teşekkürler.
Bu kadar şimdilik.
Sağlam kalın
Doktor