Kapatıyoruz beyler, dağılalım dükkan önünden
Canım sıkkın dedim kardeşime. Sordu tabii ki sebebini. "Yoksa Hudson İnstitute de olanlar mi abi?" dedi. "Deli misin?, ne Hudson'u ne enstitüsü? Yeterince mizah dergisi okuyamıyorum ona bozuğum" dedim. "yeterince türkü de yok hiç bir kanalda!"
Gazete okumayı da bıraktım bırakacam. Az kaldı. Bir kaç tanesi dışında köşe yazarlarının tamama yakını köşebent kadar dahi değerli değiller. Televizyon yorumcuları ise daha bir facia manzarada. Her biri ne dediğini bilmeden konuşup zaman dolduruyor. Acıklı olan ise söylediklerinin bir kısmına kendilerinin de inanmaları.
Geçenlerde okuduğum bir yazar "münazara demokrasisi" diyordu. Haklı olmadığı kesin de olsa düzgün konuşanların galebe çaldığı bir alamet . O gün bıraktım bu işlerle derin ilgilenmeyi.. Börtü böcek. Boğaz kenarında bir ağaç altı. Demli çay. Sait Faik.. Hayat bu kadar basit.. Tavsiye ederim.
Doktor