doktor&hesapci

TGRT-FM de Cuma günleri saat 20.00 civarlarında yayına giren programın paralelinde fikir alışverişi için yapılmış bir blog dur. Yorumlarınızı bırakmakta nazlanmayın.

Friday, April 28, 2006

28 Nisan 2006-Sıkıldım

Kendimi çok tekdüze bir hayatın içinde hissettiği günlerden biri. Gerçi farklı şeyler yaptık; hesapçı ile hastanede buluştuk, yolda geyikledik, merter mc-Donalds da karın doyurduk ama olmuyor işte..

Sıkılıyorsun, cumhurbaşkanı yasayı yine iptal etti diyerek konuşmaya başlamaktan.
Sıkılıyorsun, terörle mücadele yasası üzerinde konuşmaktan.
Sıkılıyorsun, işlerimiz böyle bizaim demeye gelen bütün konuşmalardan.
Sıkılıyorsun, amman RTÜK dikkat.. Fincancı katırlarını ürkütme düşüncelerinden..

Bitirip çıkıyorsun.. Yüzünde gülümseme.. Dinleyici katılımlarının fazlalaşmasına sevinmişsin. Dinleyiciler arasında niza çıkmış. Ona da keyifle "Hadi bakalım" diyorsun..

Gerisi sağlık selamet
doktor

Saturday, April 22, 2006

21 Nisan 2006- Hesapçıyla sağlam muhabbet oldu

Malumunuz program yapmaktaki temel amacımız kendimize iyilik etmek. Öyle faydalı olalım, insanlara mesaj verelim, iyiye doğruya güzele doğru yol alalım derdimiz hiç mi hiç yok. Kendi aramızda sıkı muhabbet olunca, dinleyici de keyif alıyor. Dün akşam öylesi akşamlardandı. Konudan konuya atlayarak gittik (burada aklımıza ormanda hoplaya zıplaya giden, diğer hayvanlara laf atan neşeli tavşan kardeş geliyor.. cizgi filmlerin değişmeyen karakterlerinden ve salaklığına rağmen başına hiç bir şey gelmeyen tavşan kardeş). Arayanların kahir ekseriyeti yeni katılanlardı. Türkan hanım ve Hasan amca gibi duayenler elbete ki vardı.

Pijama pikniği:
"Hasan amca bizi diskoya götür" muhabbeti geçmiş haftalarda kalmıştı.. Hasan amca"buyrun gidelim" deyince, tırsak elemanlar diskoya gitmekten vazgectiler. Bir baska dinleyicinin teklifi ile piknik fikri ortaya çıktı. Nihayet bir kamyona doluşmaya ve de diskonun önünden geçip pikniğe gitmeye karar verdik. (askeri jargonda disko: disiplin koğuşu. biz harbi disko nun önünden geçecez.. nasıl olsa girmeyeceğimize göre np). Piknik deyince de ille pijamalı olsun dedik. Önümüzdeki haftadan itibaren mail yoluyla talep toplamaya başlamak dersindeyiz. Cizgili pijama (tercihan lacivert beyaz) ve beyaz atlet (en klasiğinden erdem çamaşırları yahut bilmemkaç yıldız) mecburi olacak. Bunu bulamayanlar için de dinleyicilerimizden yardım isteyip piknik günü eksik pijama sayısı kadar getirip satmasını sağlayacağız. Unutmadan piknik üzgünüm ama "sadece erkek" pikniği olacak. Zira o pijamalarla top oynarken paçasına basılma ve popo çatalının açıkta kalması gibi durumlar çok olur. Bu da nazik bayan dinleyicilerimizi bozar.

Akşamdan kalan:

Van Savcısının meslekten men edilmesini ucundan bahsederek geçistirdik. Malum öncelikle izlerin belirginleşmesini bekliyoruz.. kedi izi, dinazor izi falan birbirinden ayrılsın. Sonraya yorumlayacaz.. Ama temelde savcıların ceza isterken çok merhametsiz davrandıklarında mutabık kaldık. Şemdinli olayları ise "baba dur bakalım hayırlısı" diyerek kafamızda nadasa bırakıldı..

Ahmedinecad gibi cok sivri adamların kendi ülkeleri ve fikirlerine asla faydalarının olmayacağından bahsettik.. İran da başını sıkı bağlamayana verilecek 55 dolar cezanın çok salakca (programda saçma dedim, burada rahat rahat atıyorum) olduğunu da söyledik.

Siyasi yorum yaparken belli bir model üzerinde düşünmenin yanlış neticelere vardırsa bile insana bakış açısı verebileceğinden bahsettik. Ve tabii ki medyada bağır çağır verilen haberlerden ziyade küçük fakat önemli haberlerin peşinde olmayı önerdik.

Hesapçı formundaydı.. "artık düzenli gel baba ya" şeklinde ona da yaltaklandık..

ve son olarak da Müslüm Gürses in Murathan Mungan projesi olarak ortaya çıkmasına da üzüntümüzü ifade ettik (bu ne Müslüm baba ya? Bu ne! Murathan Mungan elbette nazik bir agabeyimizdir lakin biz Müslüm baba ya harbi bozulduk).. Olmasa Mektuuubun yazdıkkların ollmasa... diyerek bitirdik..

Hadi hayırlı işler..
Doktor

Saturday, April 15, 2006

14 nisan 2006--laz bakkal beni öldürdü

Programa Laz bakkalla çıkmanın komplikasyonları anlatılmakla bitmez. Fren yok, lastikler kabak. Kaymadan, savrulmadan yol almak ne mümkün. Adam önce cumhurbaşkanına taktı. Lan oğlum sus desem de bildiğini okudu.. Haydi konu değiştirelim dedik. Tırnaklarımızı tüccar profesör Mehmet Öz e geçirmeye çalışalım. O konuda da argo kullanıp beni mahvetti. Reklam arasında boğazına sarıldım. Morarana kadar sıktım. Daha sonra yanliz kalmamak icin öldürmekten vazgeçip parmaklarımı gevşettim. Çift sarı kart cezası ile bir müddet sahalardan uzakta kalacak.

Nelerden bahsettik:
Cumhurbaşkanının açıklamasının borsayı etkilememesinin sağlıklı işaret olduğunu ve bürokrasiyi temsilen yapılan bu açıklamaların fazla da yankı uyandıramayacağını anlattık.

Barbie operasyonunda yakalanan kadınların teşhir edilmesinin insan haklarına aykırı olduğundan da bahsettik. Fuhşu yapan birden fazla kişi ise neden bir taraf afişe edilsin de diğer taraf korunsun? şeklinde sorguladık.

Ortadoğuda ABD varlığının petrolü kontrol amaçlı olmaktan çok dünya düzenindeki yeni dengeleri oluşturma amaçlı olduğunu anlattık. AB nin belirleyici olmaktan çok uzak olduğundan bahsettik. Bu operasyonda da İran Lideri Ahmedinecad'ın operasyonu yapanlar adına çok faydalı olduğu kanaatini belirttik.

Bir hafta önceden sarı kartlık konuşmalarımız olduğundan vatan millet mevzularına girmedik. Nadasladık. Ceza sahasına yapılan ortalara vole vurmak için az daha bekleyelim dedik. Vatana millete hizmet aşkımız berdevam lakin hepsini tek haftada yapmak da kolay değil doğrusu.
doktor

Saturday, April 08, 2006

Başlarken

Sevgili dostlar;
Hesapçı ile oturup konuştuk ve her hafta programdan sonra radyoda konuştuklarımız ve konuşmadıklarımız üzerine bir yazı yazmaya karar verdik. Yazdıklarımızı da sizlerle paylaşıp, hem fikirlerinizi almak hem de radyo programını dinamik hale getirmek niyetindeyiz. Katılımınızı bekliyoruz..

Unutmayın Her cuma TGRT-FM de saat 19.50 den sonra.

Doktor

Mesothelioma Asbestos, Mesothelioma Cancer, Malignant Mesothelioma, Mesothelioma Attorney.
Mesothelioma