doktor&hesapci

TGRT-FM de Cuma günleri saat 20.00 civarlarında yayına giren programın paralelinde fikir alışverişi için yapılmış bir blog dur. Yorumlarınızı bırakmakta nazlanmayın.

Monday, October 15, 2007

Öylesine bir yazı

Derin hafriyat giderek derinleşiyor. Bölgenin hallaç pamuğu gibi atılıp yeniden sınırların düzenlenmesi işlemi sürüyor. Anneler ağlıyor, kanınız yerde kalmaz nutukları atılıyor. Kontrolden çıkmış milliyetçilik yine insanların canına maloluyor. Bu esnada akıllı olanlar ne yapıyor acaba? Bence sesleri çıkmıyor.

Birileri askeri-polisiye çözümlerin işe yaramayacağını dillendirmeye başladı. Hani hamaset ile yatıp kalkanlar şimdilerde Kuzey Irak taki kürt soydaşlarımıza Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verelim demeye başladılar. Yaradana şükür ki tam üç senedir bunu söylüyoruz. Hem de bunu söyleyene deli gözü ile bakılmasını göze alarak.

Programda da söylediğim gibi tren çoktan gardan hareket etti.. Bundan sonra uygulanacak politikalar stratejik ortaklarımız ile nasıl paralel politika izleriz ve bu hengameden nasıl az zayiatla kurtuluruz noktalarından olmalı. Aman ha;

1. Ermeni soykırım tasarısının bu günlere gelmesini,
2. Artan PKK terörünü
3. ABD de icranın başındakilerin olağanüstü nezaketini

tesadüflere yormayın. Karmaşık ama neticesi hayra tebdil edilebilecek bir döneme giriyoruz ve askeri yetkililerimiz gerçekten çok iyi bir sınav veriyorlar. Darısı hey hey ci medyanın başına..

Aklınıza mukayyet olun..
Doktor

5 Comments:

At 4:40 AM, Anonymous Anonymous said...

Güzel bir aydan, sonra hoş bir bayram geçirdik. Doğrusu bu sene hem Ramazan hem de bayram bana oldukça farklı ve tatlı geldi. Bayramın ilk günü evde misafirlerle birlikte doktoru dinledik, doktorun da misafiri vardı. Konuştukça teknokrat olduğunu anladığımız bu arkadaş, bayram günü için idare edicez artık, türünden bir anlayışla dinlenildi. Hoş o arkadaşında çok eğlenecez türünden bir iddiası olduğunu zannetmiyorum. O da durumu idare etmek için ordaydı. Kendisinden epey istifade ettiğimiz halde bir yaklaşımı bizi hoplattı ; sınırı geçme konusunda ben, "iyi sınırı geçelim ama ya Barzani milisleri Amerikan askeri üniforması giyip Türk askerine pusu atarsa ne olur" dedim. O da bugün teknolojik imkanlar sayesinde bunu kimse yutmaz öyle birşey olsa kimin yaptığı tespit edilir dedi. Düşünün ki böyle birşey oldu. Acaba Hürriyet manşet atmak için teknik çalışmaların neticelenmesini mi bekler yoksa Amerika vurdu şu kadar askerimiz şehit manşetini mi atar. Ya da en basitinden çuval meselesini kime anlatabildin ki böyle bir şeyi de anlatabilesin. Ey halkım aslında bunlar Amerikalı değil Amerikan askeri üniforması giymiş peşmergelerdi dersen kim inanır. Kısaca sınırötesi harekatın tehlikeli olduğunu anlatmak için oluşturduğum kurgu çok kolay harcandı.
Ermeni meselesini fazlaca abartıyoruz. Samimi olmak gerekirse İttihadçılar esas katliamı biz Türklere uygulamış hem ırkımızı, hem örfümüzü, hemde imparatorluğumuzu katletmişlerdir. Bunun hesabını soracak sistem tesis edilmedikçe de bizi böyle, tasarılarla, yasalarla hoplatırlar. İttihatçıların rezilliklerini örtmrk için soylu bir hanedana etmedik küfürler bırakmadık. Koca bir Coğrafya'yı sömürgecilerin eline bıraktık. Şİmdi de soykırımcı yaftasını boynumuza asacaklar. Bütün bunlara katlanmaktansa ittihatçıların hükmünü biz vermiş olsaydık. Meseleyi kökten halletmiş olacaktık.
Efe'nin geçen hafta ki yazısını olağanüstü güzel bulduğumu kendisine defalarca söyledim. Efe dinleyicinin hakkını vermiş ! Bence doktor Her program başında bu yazıyı okumalı. Hatta Programın andı olmalı bu metin, öğrenci andı gibi hesapçı ile birlikte mikrofona doğru bağırarak okumalılar. Selamlar Hürmetler Mazhar

 
At 1:27 PM, Anonymous Anonymous said...

Korkma korsan korkma,
Burdan geçmez donanma...

Farkettim.Son günlerde,bazı insanlar konuşmak için benim en keyifli anlarımı bekliyorlar.

Bir dostumun göndermiş olduğu paketi açtım ve içindeki albümü okuyucuya koydum. Tchaikovsky’nin çok ama çok sevdiğim dört yaylı için serenad’ının ikinci valsini dinliyor ve arkasından gelecek Boccherini’nin menuetini sabırsızlıkla bekler bir halde iken televizyon tarafından şiddetle bir yaratık sesi “sınır ötesi harekat Türkiye’nin borcudur” diyor.Bende bu tür beylik laflar “sinir ötesi hareket” algılamasına neden oluyor.
Bilmiyoruz...Gerçekten cahil bir toplumuz.Ne yaşlımız biliyor, ne aydın diye adlandırdığımız tamtamcılar ne de hala kırk yıl öncesinin bilgilerini terennüm eden üniversite hocaları. Ne tarih biliriz ne dünya biliriz ne ekonomiden anlarız ne dinden ne de devletten haberimiz vardır.
Öyle olmadığı için muhafazakarlar; yine muhafazakar bir televizyon kanalında haber spikeri, -muhafazakar kesim hakkında- her daim “islamcı” der ve terminolojiye yerleştirir ve biz iltifat sayarız. Tersine ulusalcılar ise eski spiker-yeni yazar bu adamın fikrini muhafazakar kesimin fikri olarak algılar.Al birini vur ötekine.

Bir şey hakkında konuşmadan evvel mevzunun “özüne” hakim olmamız icabtandır.Yoksa yumurtam sıcak deriz herkesi kendimize güldürürüz. İşimize geldiği gibi konuşmayacağız.

Terör tanımı işimize geldiği gibi değişecek bir şey değildir.Orman kanununda her hükümet zamanında ormanın tanımı değişir ve tellal eşliğinde yağmalar başlardı.Terör böyle bir şey değildir.Terör evvela sadece silahla yapılan bir hareket değildir.

Şimdi soruyorum,Güneydoğuda terörle mücadelede 25 yıldır yapılan masraf 150 milyar dolar.Özal’dan sonra gelen hükümetlerin totalde yaptığı borç ve katliam -sıkı durun- 220 milyar dolar.(dileyene ofisimde özel ders verilir)Güneydoğuda otuz otuzbeşbin mehmetçik şehit oldu.Özaldan sonra gelen hükümetler zamanında 60 milyon insanın anasından emdiği süt neresinden geldi?
Bunların müsebbibleri daha ne zaman yargı önüne çıkacak?

İttihadçılar güney doğuda neler yaptılar acaba? Dersimi babam yapmadı sanırım.Neyse bu ince kısımları Mazhar’ın kucağına atıyorum.

60 sene hizmetin gitmediği yerde vatandaş sek sek oynamasa gerek.Elbette iyisi şehirlere göç edip çalışacak,kötüsü dağa çıkacak.Bugün tüm sektörlerdeki ucuz,maliyetsiz işçi tabanına bakın.Stutgart-daimler’den geri dönen alamancılar değil sanırım onlar. Güçlü ekonomi,güçlü asker ve devletin güler yüzü,sıcak eli herşeyi halleder.Yoksa sorun çıkan yere ulusalcı genetikte varolan “çökme” fenomeni ile ancak koyun güderiz.
“Korku ve kaygı”ortamı oluşturarak ülke yönetmenin modası geçti.Ey yüksek diplomasi ve üretken siyaset nerdesin? Sınırın ötesine geçtiğinde ne olacak? Gabar dağındakilerde “Türk askeri sınırın ötesine geçmiş haydi bizde sınır ötesine gidelim herkes orada” mı diyecek? Sınırlarımızı kontrol edecek güçte bir ülkeyiz.İçerdeki bitti mi ki dışarıda adam aramaya çıkıyoruz? O işi vaktiyle yapacaktık! Ancak yine ulusalcı öngörü “askerimiz şehit olur” diye reddetti. Şimdi zemin,şart ve zaman değişti.Ama betonarme politika her daim tatbik edecek yer buluyor.Ulusalcı olmak vardı şu dünyada,her ne denirse tersini söyle siyasetçi ol,Allah yok diye kitap yaz bilim adamı ol.

Doktorun dediği gibi gemi yol aldı.Şimdi abaküsün sağına ne kadar taş dizersek kardır.Elbette bugün gidin diyenler yarın en küçük bir sıkıntıda ne yumurtlayacaklar meçhul.Hizmet bekleyip cari açık artınca ülke batıyor diyen cüheladan bahsediyorum.Cari açık neydi kuzum? Tenis turnuvası mı?

Yoksa yakın bir zamanda Ermenistan’a da mı harekat yapacağız? Olmuşken Yunanistan’dan girip Viyana’dan çıkalım.Ne de olsa herkes düşman.Türk’ün Türk’ten gayri dostu da yok.
Ayrıca Ak Parti’ye oy verenler Türk değil.Malezya kırması Rottweiler.Ben de zaten Anglosaksonum.Hesapçı da Marcus Antonius’un kaçırılıp Sagalassos’a getirilen oğlunun soyundan.O zaman gidip Collosium’un gişesine “çökelim”.Senede 2 milyon turist adam başı bir evro’dan..... Hesapçı! 50 cent olsun ikimizin olsun yürü gidelim....Bir harekatta biz yapalım...

 
At 1:05 AM, Anonymous Anonymous said...

Ne iyi, demek hesapçinin cleopatra ile şöyle ya da böyle bir ilişiği var.

 
At 6:43 PM, Anonymous Anonymous said...

sevgili doktor,
lütfen daha sık yazın.yeni haftalarda yeni yorumlar istiyoruz.bu hafta çok akıcıydı proğ.özellikle bürokratların eşleriyle ilgili görüşlrinize katılmamak ya da kral çıplak dememek mümkün değildi.bir tutam nostalji de yayının baharatı oldu doğrusu.

 
At 6:45 PM, Anonymous Anonymous said...

Üstteki yazının kalemi bendeniz FADİMEGÜLe aittir.

 

Post a Comment

<< Home

Mesothelioma Asbestos, Mesothelioma Cancer, Malignant Mesothelioma, Mesothelioma Attorney.
Mesothelioma