8 Aralık 2006. Orhan Pamuk ve ötesi
Şimdi ne olacak?
Orhan Pamuk son derece düzgün bir Türkçe ile tane tane konuştu. Bizden, İstanbul'dan, yazmaktan, korkulardan bahsetti. Birçok büyük konuşan abiden daha sahici daha samimiydi. İngilizceye bunca hakim iken inatla Türkçe konuştu. Biraz aklı olanın gönül telini titretti. Bunca meşhur olunduğunda dahi korkularla hüzünle nasıl içiçe olunabileceğini anlattı. Neden yazdığını anlatırken de son derece samimiydi. İstanbul sevgisini güzel ifade etti. Türkçe yazarak Nobel alan bir yazarın devletimizin büyükleri tarafından kutlanmaması da yıllar sonra acıyla hatırlanacak bir oksimoron olarak göze çarptı.
Ve dinleyiciler:
Mazhar, inanılmaz desteği ve pozitif katkısı ile, messenger den anında bilgi iletmesi ile her daim teşekkürü haketmekte. Kendimi rahat ve sağlam hissettirmekte.
Canan, ah kızım evladım, hevesin kırılmasın tamam da nereye kadar bu "şey" lemek ve bir konu üzerinde iki laf edememek. Hazırlanarak gelmek ayıp değil.
Fadimegül, sevginiz daim olsun efendim.
Adil, baban kimi kızdırdıysa zamanında birisinden "hiperaktif oğlun olsun" bedduası almış olmalı.
Hasan amca,Hurmets..Şifalar
Ayrıca ismini zikredemediklerim.. Kısa mesaj ile katılanlar..sevgiler cümleten.
Selam ile..
Doktor
posted by doktor yagci @ 1:46 PM
9 Comments:
TEŞEKKÜRLER
Güzel memleketimizde, onca iş güç arasında, yarım saatlik yolu, üç saatte almak gibi olağan durumlar varken, hali keyfi işi gücü yerinde bir doktor, radyo gibi pek de popüler olmayan bir iletişim aracında tatlı kahkahalar atarak hoşça vakit geçirmemizi sağlıyorsa, düşünce dünyamıza ciddi ve tutarlı katkılar da bulunuyorsa onu takdir etmek en insani tavırdır. Ben çok keyif alıyorum doktor dinleyicisi olarak bir makale okurken yahu bu adam sanki doktoru dinlemiş hissine kapılmaktan. Suyun kaynağına yakın olmaktan. Teşekkür ediyorum Doktor fedakarlık ettiğin için kendinden verdiğin için.
NEO MAGANDA
Önceden harbi magandalar vardı hepimizin bildiği… şimdi devir değişti çark tersine döndü, bakıyorsun o magandalar gayet halim selim işinde gücünde (hesapçının eski bir tabiriyle) manivelanın kimin elinde olduğunu anlamışlar, bir yerinden tutmaya çalışıyorlar. Bunların yerine , şehirlerde büyümüş iyi okullarda okumuş ama genetiğinde ki yabanilikten kurtulamamış bir zümre ortalığı kasıp kavuruyor.Manivelayı kaptırma telaşındalar. Fikri saçmalamak, karakteri saldırmak, inceliği hakaret etmek zanneden, işte Üsküdar da şarap içerek laikliği kurtaran adam gibi, işte mesajları ile doktoru çıldırtan arkadaş gibi, işte Orhan Pamuk’a kızanlar gibi, işte Atilla Yayla’yı hain ilan eden işten atanlar gibi, işte köşe yazıları ile salya sümük bağıran zevat gibi . her yerde her zümrede hatta bürokrasinin en tepesinde bile böyleleri okadar çoğaldı ki . Memleketin en ciddi meselelerinden biri işte bunlar neomagandalar., eğitimi bile acze düşürdüler doktor ne yapsın.
SAF KIZ
Ya hu ne kadar da saf bir ses, saf, samimi bir de üniversiteli, Bacım ben ce sen doktorun üniversiteli kız hikayesini oku ve akıllı ol. Gerisini boşver.
HESAPÇI
Abi, seni harbi özledik , mütavazı bir ombusdman edasıyla yaptığın yorumları arıyoruz, gelde doktoru, gönlümüzü şenlendir.
Selam ve Muhabbetlerimle Dinleyici Mazhar
Hesapcı ya derim ki:HESAPCI, EVİNE DÖN.ANNEN ÇOK HASTA.SENİ ÇOK ÖZLEDİK.Şaka bir yana,doktor ve hesapcı bir çift ayakkabı gibiler.birbirlerinin yerini tutmazlar ama,biri olmadığında da yokluğu hissedilir.Bu hafta ki program, işgalleri saymazsak, keyifliydi.Ama doktorun hiç bu kadar sinirlendiğine şahit olmamıştım.FADİMEGÜL...
Ben saf değilim, sadece doktor
Pardon, bir yanlışlık oldu(!) devam edeyim: biraz fazla havalı gekiyor bana. Hem sınavlarım ve bozmam gereken ezberlerim var; o yüzden biraz karışığım! Analiz sınavından sonra görüşürüz!!
İmla hatamı bu haftalığına görmezden gelirseniz sevinirim....
Son üç yazıyı yazan arkadaş bir de ismini lütfetse.. Ne güzel olur.
Merhabalar,
Uzun bir aradan sonra,hesapcının da katılımıyla program nihayet eski tadına kavuştu.Mazhar'ı da hem blogda hem yayında yaptığı kaliteli yorumlarından dolayı kutluyorum.Hasan Amca'yı anlamaya maalesef ilmim yetmiyor.Doktorun yayına giriş yorumu olan "indirmedi, bindirdi"hikayesi harikaydı..Israrla ve istikrarla yayın öncesi masalı bizlere cebren ve hile ile dinleten kişilerin acaba doktor veya hesapcıya bir garezi mi var diye de düşünmeden de edemiyorum.Sevgili Canan 'a da bol bol kitap okumasını ve uzun bir süre sessiz kalmasını öneriyorum.sevgiler selamlar.NİLGÜN.
Hiç orhan pamuk okumadım ama bu işten anlayanların yazdıklarından edindiğim kanaat ,sıradan bir romancı , nobel e layık görülen ronanı değil türkiye ye ters duruşu.
Kimki bu işte siyaset yoktur O.Pamuğun eseri uluslar arası bir platformda taktire layık görülmüştür derse inanmam.
Son yorumu yapan arkadaş için: "hep aynı tuzağa düşüyorsunuz, ben okumam ama okuyanlar şöyle böyle diyorlar tuzağına" demek zorundayım. Bu benim iddiam ama Cevdet Bey ve Oğulları çok çok iyi yazılmış bir eserdir. Bununla başlayıp, Kar ve Benim Adım Kırmızı ile devam edip, Beyaz Kale den de sonrasına Kara Kitap ı koyarak bir okuma serisi yapınız. Ondan sonra Orhan Pamuk hakkında konuşuruz. Bakın Yeni Hayat kitabindan bahsetmiyorum bile.
Nobel de siyaset yoktur demiyorum. Tabii ki vardır. Tabii ki ülkelerinin hakim duruşuna ters gelen yazarları seçerler. Ama bu Orhan Pamuk'un heybesi boş manasına asla gelmez. Lütfen birkaç eserini okuyalım ve ondan sonra oturup tartışalım. Laf aramızda sizler bizim ülkemizin hakim devlet siyasetinde ters durulacak yanlar olmadığına inananlardan mısınız? Orhan Pamuk birşeyler söylemeye çalışıyor olamaz mı?
Post a Comment
<< Home